Hayatımızı da yazılarımızı da değiştirdi korona.
Basını sürekli koronayı işliyor diye eleştirirken biz de korona gündeminden kurtulamaz olduk.
İster istemez değişen alışkanlıklarımız var.
Bunlardan biri okul hayatı, eğitim.
Uzun zamandır okulların kapıları kapalı.
Öğrenciler sabah erken kalkmak zorunda değil.
Uykulu gözlerle, kahvaltı yapmadan yollara düşmek zorunda değil.
Servise yetişmek zorunda değil.
Okul kıyafeti giymek, saçlarını toplamak, sakalını kesmek hatta bunları bilerek ya da bilmeyerek yapmadığı için azar işitmek, hakarete maruz kalmak, yok yazılmakla tehdit edilmek zorunda değil.
Öğrenciler sabah çok da erken sayılmayacak bir saatte başlayan dersleri televizyon ya da EBA sisteminden dinleyebiliyor.
Uygulama çok güzel ama keşke meslektaşlarımızın bazılarının seçiminde daha dikkatli davranılsaydı.
Derin alan bilgisine sahip olmakla ekranda birbirinden farklı seviyelerde milyonlara ders anlatmak aynı şey değil.
Her şeyden önce kendi kendine konuşuyor intibaı vermemeli anlatıcılar, öğretmenler.
Sınıfta, kürsünün ardı sıra dizilmiş, ağzından çıkacak sözü sabırsızlıkla bekleyen öğrenciler de yok karşısında.
Bütün bunları bilerek kanlı canlı, heyecanlı, merak ve ilgi uyandıracak şekilde ders anlatılmalı, konu sıra dışı örneklerle ilgi çekici hale getirilmeli, öğrenci adeta ekrana bağlanmalıdır.
Bakanlığın ütün bunları yaptığını kabul etsek de sınıf ortamında oluşan sıcak atmosferin yerini şimdilik hiçbir teknoloji tutamaz.
Bu, sadece öğretmenle ilgili değil tabi. Öğrencilerin birbirinden öğrenecekleri, birbirine öğretecekleri, sosyal olarak birbirine katacakları çok şey var ve bunu ekran veremiyor.
Tez zamanda çocuklarımızın okullarıyla, öğretmenleriyle en önemlisi de arkadaşlarıyla buluşması dileğiyle.
Tabi bunun için devlet yetkililerinin verdiği mücadeleye destek olmalı, denilenleri harfiyen uygulamalı, kendi sıkıyönetimimizi uygulamalıyız.
Bu satırları yazarken sokağa çıkma yasağı kararı geldi. Böylece başlığını atmadan başladığım yazımın başlığı da ortaya çıkmış oldu:
Sokağa Çıkma!
Yazımın seyri de bu şekilde değişmiş oldu.
Ben, kararın rutin dışında kötü bir gidişat nedeniyle değil, hafta sonu havanın iyi olacağının beklenmesi ve insanları evde tutmanın zor olacağından hareketle alındığını düşünüyorum.
Hayırlı Olsun.
Gelecek birkaç hafta sonu için de uygulamanın devam edebileceği kanısına sahibim.
Ayrıca sokağa çıkma yasağı uygulanan ülkelerde vaka artış hızının yarı yarıya azaldığı da tespit edilmiş.
E o halde hadi kırk sekiz saat sıkalım dişimizi.