Kimisi için ilk, kimisi için iki, üç, dört.

Belki de daha fazla

Hafta sonu gençler için gelecek adına önemli bir adım olan bir sınav yapılacak.

Uzun zamandır sınavlar hakkında kafa yoran birisi olarak şunu düşünürüm:

‘Sınavın tekrarı var, hayatın yok.’

O halde bu sınav hayattan daha önemli değil.

Hele aileler için evlatlarından daha önemli hiçbir şey yok.

Yüz kere kaybedilmiş bir sınav bile olsa.

Peki, o halde sınavı ciddiye almayacak mısınız?

Hayır, tam tersine sınavı kesinlikle ciddiye alın ama ona olması gerektiği kadar bir anlam yükleyin.

Sınavda duyacağınız kaygı yemeğin tuzu gibidir.

Hiç olmazsa lezzeti olmaz.

Fazla kaçarsa da kendini yedirmez.

Ortası olmalı.

Azı karar, çoğu zarar diye boşuna dememiş büyüklerimiz.

O halde ne yapacaksınız?

Öncelikle bu andan sonra sınav saatinin gelmesini bekleyin, yorucu olmayacak etkinliklerle.

Dozu kaçmayacak, tadında arkadaş sohbetleri, kısa bir yürüyüş, güzel bir yemek iyi gelir mesela.

Sınav öncesi akşam aşırı yemekten kaçının, her şeyi bir kenara bırakarak deliksiz bir uyku uyuyun.

Sabah erken kalkarak mümkünse açık havada on dakika yürüdükten sonra kahvaltı yapın, iyi gelecektir.

İyi bir kahvaltı adına hiç yemediğiniz gıdaları tercih etmeyin, mideniz bozulur.

Evden çıkmadan yanınızda olması gereken belgeleri tekrar kontrol edin, yanınıza bir miktar para almayı unutmayın.

Rahat bir giyimi tercih edin, ilk defa aldığınız, hiç giymediğiniz kıyafetleri giymekten kaçının.

Sınav için belirlenen güvenlik kurallarına kesinlikle uyun.

Yaklaşık iki buçuk milyon aday için aynı kurallar uygulanıyor diye düşünün.

Sınav yerine erken gidin ve orada zaman geçirin.

Varsın biraz canınız sıkılsın, geç kalmaktan iyidir.

Sınav evraklarınız dağıtıldığında kimlik bilgilerinizi kontrol edin.

Sınavın hemen başında bilmediğiniz birkaç soru arka arkaya gelebilir, paniğe kapılıp moralinizi bozmayın.

Soru zorsa herkese zordur.

Direncinizin kırılmasına müsaade etmeden daha kolay sorulara geçin.

Siz doğru cevapları buldukça kendine güven ve moral de sizi bulacaktır.

Cevap şıklarını her soruda optik forma işaretleyin, sıra kaydırmamaya, çift işaretleme yapmamaya dikkat edin.

Dış faktörlere teslim olmayın.

Sadece kendi kitapçığınıza ve sınavınıza motive olun.

İlk defa bu sene on ikinci sınıfın ikinci döneminden soru yok.

Bu, küçük de olsa bir şans.

Süre konusunda da geçen yıllara göre biraz avantajlısınız.

E bir de sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle dış sesler oldukça az olacak.

Bilmediğiniz sorularla inatlaşmayın.

Bir işaret koyup diğer sorulara geçin.

Süreyi etkili kullanın.

Bunalıp yorulduğunuzda gözlerinizi kapatın geriye yaslanarak kısa bir mola verin, daha enerjik bir şekilde devam etme fırsatı bulacaksınız.

Çıkmak için acele etmeyin, ola ki belleğinizin bir yerinde kalmış bir bilgi biraz sonra ortaya çıkmak için fırsat kolluyordur.

Fazla değil, doğru işaretleme yapmaya dikkat edin, mümkün oldukça net bırakmaya çalışın.

Başkalarının değil, kendinizin ne yaptığıyla ilgilenin, odaklanın.

Sınav kötü geçse de sağlığınızı korumaya özen gösterin.

Yeni sınavlara girmek ya da hayatınıza başka bir yol çizmek için enerjiye, morale ihtiyacınız olacak unutmayın.

Herkese başarılar.