İsrail, satın aldığı topraklar üzerinde kurulmuş bir devlet değil.

Davet edildiği topraklar üzerinde kurulmuş bir devlet de değil.

Dönemin en güçlü sömürgecisi İngiltere hamiliğinde Filistin’de zorbalıkla, işgalle temelleri atılmış bir terör devleti.

Yahudiler çalışkan,

Yahudiler azimli,

Yahudiler kararlı,

Yahudiler inançlı,

Yahudiler inatçı.

Bu satırları okuyanlar Yahudilere methiyeler dizdiğimi düşünerek bana kızabilir.

Yalan mı yazdıklarım?

Yaklaşık yetmiş yıllık bir geçmişe sahip terör devleti İsrail hala, silahsız, savunmasız, çaresiz bir halk üzerinde zorbalığa ve katliamlara devam edebilmesini neye borçlu acaba?

Yaşanan bu kadar katliama dünya neden sessiz kalıyor dersiniz?

Garip ama bu da İsrail’in başarısı.

Dünya, yaşananları bizim gördüğümüz gibi görmüyor.

Berlin’de, Paris’te, New York’ta bizim izlediğimiz görüntüler yok.

Kahire’de, Riyad’da, Abu Dabi’de haber olmuyor bizim günlerce gözümüzün önünden gitmeyen görüntüler.

Gözünü petro-dolar bürümüş, para ve makamdan başka derdi olmayan sözde devlet adamlarının kendi koltuk ve saltanatlarını korumaktan başka dertleri yok.

O yüzden onlar da görmüyor.

Ve dünyada sadece bir Recep Tayyip Erdoğan var görebilen, duyabilen ve mazlumun çektiği acıyı hissederek acı çeken.

La! Diyebilen.

Koca bir ümmetin, koca İslam dünyasının her türlü derdini dert edinmiş, ezilenin, yerilenin, mazlumun, muhacirin, kadının, yaşlının, çocuğun, kimsesizin çaresi olmaya aday bir tek insan.

Arakan,

Afganistan,

Bosna,

Yunanistan,

Nereye giderse gitsin insanların umut olarak gördüğü...

...Ve İslam dünyasını esaret altına almış tembellik, uyuşukluk, umursamazlık, vurdumduymazlık, adam sendecilik...

Müslümanlar layık olduklarını yaşıyor.

Filistin, Kudüs; İslam dünyasının aynası.

İslam dünyası Filistin’de çaresizliğini görüyor,

Geri kalmışlığını görüyor,

Çalışmazsa başına daha bilmem hangi musibetlerin geleceğini görüyor.

Günümüz şartlarında düşmanla taş atarak mücadele edilemeyeceğini görüyor.

Tembelliğin, ilim ve fenden uzaklaşarak gereksiz tartışmalar içinde boğulmanın getireceği felaketi görüyor.

Görüyor mu dersiniz?,

Yaşadıklarımız görmediğini ispat ediyor.

Dünya nüfusunun neredeyse dörtte birini oluşturan İslam dünyasının üretimdeki payı yüzde yedi.

Elli yedi İslam ülkesinin toplam milli gelirine Almanya tek başına sahip.

Artık teferruatta boğulmanın zamanı geçti.

Allah Müslüman, Yahudi, Hristiyan ayrımı yapmadan çalışana veriyor ve dünyayı yaşanmaz hale getiren şer cephesi çok çalışıyor.

Geri kalmışlığımızdan kurtulmak için düşmanlarımızdan daha çok çalışmalıyız.

Umalım ki Erdoğan’ın çağrısıyla bir araya gelen 48 ülkenin ortak hareketi bir şeyleri görmeye, uyanmaya, çalışmaya vesile olsun.