Türkiye’de en popüler mesleklerden biri hâline gelen özel güvenliklerin sayısı hızla artıyor. Resmî kayıtlara göre ülkemizde 500 bin kişi bu mesleği icra ediyor. Kayıt dışı rakamlarla sayısının 800 bini bulduğu tahmin ediliyor. Ülkemizde yerli ve yabancı birçok firma bu sektörde faaliyet gösteriyor. Kurumsal yapıya kavuşmuş, eğitimli özel güvenlikçiler yetiştiren ve binlerce insana istihdam sağlayan bu şirketleri yanında, kayıt dışı olarak hizmet veren ve bu işi eğitimsiz olarak yapan kişiler ve şirketler de bulunuyor. Bu durum hem ekonomi hem de güvenlik zaafları açısından risk oluşturuyor. Birçok eğitimsiz kişi ‘ikinci meslek’ olarak bu sektörü tercih ediyor.
ADLİ VAKALARI ARTIRIYOR
Kamu kurumları, özel şirketler, eğitim kurumları, bankalar, eğlence ve spor etkinlikleri, sağlık kurumları, toplu konutlar, havalimanı ve ulaşım sektörü ile enerji tesisleri gibi birçok alanda hizmet veren özel güvenliklerin mutlak suretle; özel güvenlik temel eğitimlerinden geçmesi, Emniyet Genel Müdürlüğünün yaptığı sınava girerek hak kazanması, daha önce bir sabıkasının olmaması ve psikolojik testleri başarıyla tamamlaması gibi kriterleri olması gerekiyor. Ancak sektörün bir kısmında bu nitelikleri taşımayan, ‘güvenlik kimlik kartları’ dahi bulunmayan kişiler ‘özel güvenlik’ olarak işbaşı yapıyor. Bu da adli vakaların artmasına sebep oluyor.
“İŞİMİZ SADECE KAPI AÇMAK DEĞİL”
Özel güvenlik sektörü temsilcileri konuyla ilgili yaptıkları açıklamalarda şu konulara değiniyor: Özel güvenliklerin eğitimli ve donanımlı olması, görev aldıkları alanlarda asayişi sağlamak ve güvenliği artırmak açısından büyük önem taşıyor. Ancak, güvenlik kartı dahi olmayan, yeterli eğitimden geçmemiş veya sabıkası bulunan kişilerin özel güvenlik olarak çalıştırılması hem kamu düzeni hem de vatandaşlar için ciddi bir güvenlik zaafı oluşturuyor. Merdiven altı firmalar ve eğitimsiz özel güvenlik görevlilerinin oluşturduğu riskler arasında; hırsızlık, darp, kamu güvenliğini tehdit eden durumlar ve olaylara müdahale yetersizliği gibi problemler öne çıkıyor. Bu tür olaylar, yalnızca özel güvenlik sektörünün değil, kamu güvenliğinin de zayıflamasına sebep olabiliyor. Sektörün büyük sorumluluk altında olduğunu unutmadan, yalnızca kapı veya bariyer açmadan ibaret olmadığının altını çizerek, kurumsal yapıların artırılması gerekiyor.
NELER YAPILABİLİR?
Denetimlerin Artırılması: Emniyet Genel Müdürlüğü ve ilgili kurumlar tarafından özel güvenlik sektörüne yönelik daha kapsamlı denetimler yapılması gerekiyor. Özellikle büyükşehirlerde, eğitimsiz veya kayıtsız çalışan özel güvenlik görevlilerinin tespiti için daha sık kontrollerin yapılması, kamu güvenliği açısından kritik öneme sahip…
Eğitim Standartlarının Yükseltilmesi: Özel güvenlik görevlilerinin düzenli aralıklarla eğitime tabi tutulması, güncel güvenlik protokolleri hakkında bilgi sahibi olmaları gerekiyor. Psikolojik eğitimler ve kriz yönetimi gibi eğitimlerin, özel güvenlik eğitim müfredatına dâhil edilmesi, eğitimlerin online değil fiilen verilmesi kamu güvenliği için önem arz ediyor.
Yasal Yaptırımların Güçlendirilmesi: Kayıt dışı çalışan veya sahte güvenlik kartı kullananlara yönelik cezai yaptırımların artırılması, sektörde caydırıcı bir etki oluşturabilir. Kayıt dışı çalışan veya eğitimsiz güvenlik görevlisi istihdam eden şirketlere daha ağır yaptırımlar uygulanması, merdiven altı güvenlik firmalarının azalmasını sağlayabilir. Ayrıca özellikle özel güvenlik hizmeti alan şirketlerin ve bireylerin, güvenlik kartı olmayan veya kanuni olarak yetkilendirilmemiş güvenlik görevlilerini çalıştırmamaları için bilinçlendirme çalışmaları yapılabilir.
KAAN ZENGİNLİ